.jpeg)
Akne, kıl-yağ bezi yapısındaki uzun süreli iltihaplanmalardır. Bireyin hormonal ve genetik yapısından sonra beslenme örüntüsünün akne oluşumunda en önemli etken olduğu düşünülmektedir. Bu duruma neden olarak da beslenmenin, deride sebum salgı miktarını ve içeriğini değiştirebilmesi gösterilmektedir.
Diyette akne ile ilişkili olduğu düşünülen yiyecekler ise şunlardır;
1) Süt ve süt ürünleri
Süt hem kendiliğinden insu¨lin benzeri büyüme faktörü-1 (IGF-1) içermekte, hem de süt tüketimi ile vücutta IGF-1 üretimine neden olmaktadır. IGF-1 artışı nedeniyle androjenler, büyüme hormonları ve glukokortikoitler dolaylı olarak etkilenmektedir. Sonuç olarak sebum üretimini artmakta ve bu durum akne patogenezine katkı sağlamaktadır.
Yapılan çalışmalarda, tam yağlı sütten ziyade yağsız süt ile akne gelişimi arasında pozitif bir ilişki ortaya koymaktadır. Bunun da nedeni olarak yağsız sütün hormonal bileşenleri tam yağlı süte oranla daha fazla içermesi gösterilmektedir. O nedenle akne şikayeti olan kişilerin yağsız süt tüketimini kısıtlamalarında fayda vardır.
Sü dışında diğer süt ürünleri ile akne oluşumu arasında bir ilişki bulunmazken, laktoferrinden zengin fermente süt ürünleri tüketiminin antiinflamatuvar etkisi ve mikrobiyal büyümeyi baskılayabilme yeteneği nedeniyle akne lezyonlarının sayısını azalttığı, sebum içeriğini düşürdüğü, deri yüzeyindeki yağ oranını ise azalttığı bulunmuştur.
2) Yeşil Çay
Yeşil çay polifenolü Epigallokateşin-3-gallat (EGCG), akne patogeneziyle ilişkili büyüme faktöründen kaynaklanan yağ üretimini baskılayarak akne oluşumunu azaltır. Bununla birlikte, sebositlerde inflamasyon oluşumunu önleyerek akne lezyonlarını ve şiddetini azaltmaktadır. Akne şikayetleriniz varsa günde 2-3 bardak yeşil çay tüketmeyi untumayın.
3) Glisemik Indeks ve Glisemik Yük
Glisemik indeks (GI) ve glisemik yük (GY) kavramları, tüketilen karbonhidratlı besinlerin vücut tarafından ne kadar hızlı ya da yavaş sindirildiğinin bir göstergesidir. Örneğin, basit karbonhidrat diye sınıflandırdığımız şeker, bal, reçel, marmelat ve yiyeceklere eklenen ilave şeker kan şekerini hızlı yükseltici etkisinden dolayı yüksek glisemik etkili iken, tam tahıllar, makarna, bulgur, kurubaklagil vb. tahıllar ise yavaş sindirilerek düşük glisemik etki gösterir. Bilimsel araştırmalar, düşük GI ve GY’li beslenmenin akne tedavisinde olumlu etkileri olduğunu göstermektedir. Düşük GI-GY ic¸eren diyetin akne şiddetini, akne sayısını, serbest androjen indeksini azalttığı ve insülin duyarlılığını arttırdığı gösteren çalışmalar çoğunlukta olduğu için akne şikayeti olan kişilerin diyetlerinden şekerli besinleri çıkarıp, tam tahıllı gıdaları eklemeleri yararlı olacaktır.
4) Yağ Asitleri
Diyetle alının hayvansal kaynaklı doymuş yağ asidi büyüme faktörü salınımını arttırarak akne oluşumunu tetiklemektedir. Aynı zamanda, Ayçiçek yağı, mısırözü yağı gibi omega – 6 yağ asitlerinden zengin beslenmede iltihabi süreçleri arttırarak akne oluşumunu arttırmaktadır. Omega-6 yağ asitlerinin akneyi arttırıcı etkilerinin yanı sıra, diyetle omega-3 yağ asitlerinin tüketilmesi antiinflamatuar etki göstererek akne oluşumunu ve foliküllerin koyu renk almasını azaltır. Ayrıca, akne oluşumu yüksek bireylerin kan insülin hormon düzeyi daha yüksek olabilmektedir. Dokosaheksaenoik asit (DHA) ve eikosapentaenoik asit (EPA) gibi omega-3 yağ asitleri insülin etkisini arttırma yoluyla da akne oluşumunu azaltmaktadır.
5) Antioksidanlar
Akne, şikayeti olan bireylerde antioksidan kapasitesi yüksek vitamin ve minerallerin (A vitamini, E vitamini ve selenyum) ile derinin sağlığı için gerekli olan çinko alımının arttırılması akne lezyonlarını ve şiddetini azaltmaya yardımcı olacaktır. Cilt sağlığınız için bol antioksidan kırmızı, mor, turuncu, sarı, yeşil mevsim sebze ve meyvelerini tüketmeyi unutmayın.
Bireysel Beslenme Danışmanlığı randevu almak veya ücretsiz ön görüşme yapmak için tıklayınız.
