Bağımlı kişiler, zararlı sonuçlarına rağmen beynin ödül/pekiştirme mekanizmasının devrede oluşu ve kontrolün azalmasıyla haz veren aktiviteleri tekrarlamak için yoğun bir istek duyar. Bu isteğe karşı gelemez ve davranışa dönüştürür. Bağımlılık; alkol, uyuşturucu, nikotin gibi maddelerin kullanımı veya kumar davranışlarını içerebilir. Anksiyete ve kaygı bozuklukları ile depresyon çoğu zaman bağımlılıklara eşlik edebilir. Aynı zamanda tetikleyici olabilir. Tüm bunlar günlük işlevselliği ve kişilerarası ilişkileri bozucu etkiye sahiptir. Kişi, kariyer veya eğitim hayatında yükümlülüklerini yerine getiremez hale gelme riskiyle karşı karşıyadır. Zamanla kişinin toleransı artar, daha fazlasına ihtiyaç duyar ve ekonomik olarak da kişiyi zorlayabilir.
Bağımlı kişilerle yapılan araştırmalarda, tedaviye rehberlik eden politikalara bakıldığında bağımlılık için risk faktörü olan etmenler araştırılmaktadır. Örneğin kişinin bakım almasının önüne geçen engeller, esnek olmayan cezalandırıcı uygulamalar bağımlılığa zemin hazırlayan faktörler arasındadır. Bu araştırmalar bağımlılık tedavisinde önleyici ve koruyucu çalışmaların artmasını sağlar.
Zamanla iyileşme elbette mümkündür. Ancak, bağımlılık ile mücadele eden kişiler için bakım hizmetleri daha erişebilir olmalıdır. Özellikle sosyal olarak desteklenmek ve iş birliği, iyileşmenin ilk adımını atmada faydalıdır. Doktorlara, terapistlere yüz yüze veya telefon/video aracılığıyla erişim önemlidir. Bakım esnasında uygun ev ortamının sağlanması, evde de tedaviyi sürdürebilir olmak gerekir. Süreçte nüks ve döngülerin tekrarlaması yaygındır. Ancak, kişinin bağımlılığından dolayı damgalanmaması gerekir. Buna sebep olacak faktörler ortadan kaldırılmalıdır. Son zamanlarda toplumun tanıdık isimlerinin hikayelerini paylaşmada öncülük etmesiyle daha rahat bir biçimde ifade edilebilir olmuştur. Çünkü bağımlılık, tedavi edilebilir bir hastalıktır ve bu çalışmalarca kanıtlanmıştır. Bağımlılıktan muzdarip bireylerin ihtiyaçlarını anlamak ve tedavilerinin önünü açmak gerekir.
Tedavi süreçlerinde, bağımlı olunan uyuşturucu madde veya alkole karşı istemi azaltan, etkilerini bloke eden ilaçlar önerilir. Bunlar beyindeki nörokimyasal etkileri engelleme amaçlıdır. Aynı zamanda ilaç tedavisinin yanında motivasyonel görüşmeler, psikoterapi, grup terapileri ve aile terapileri de süreç içerisinde oldukça faydalı olabilmektedir. Rehabilitasyon süreci maliyetlerinin devlet veya sigorta şirketleri tarafından karşılanması erişilebilir olmasına yardımcı olacaktır.
Bağımlılığın ileri boyutunda kişiler acil servise götürülüp birkaç gün yatış sonrası taburcu edilirle ve tedavileri ayaktan devam edebilir. Bu süreçte nüksü engellemek ve döngüyü kırmak için rehabilitasyonda sürekliliği sağlamak ve çevre değişikliği önerilir.
Bağımlılık ile mücadelede kişilerin ihtiyaç duyduğu kişiselleştirilmiş, işe yarayan, etkili bakım hizmetine tüm bireylerin eşit biçimde ulaşması oldukça önemlidir.
*Uzman Klinik Psikologlarımızdan randevu almak için 0534 960 27 78'den bizi arayabilir veya info@nutrist.com.tr ' ye mail atabilirsiniz. Online randevu almak için tıklayınız.
