Anksiyete kaygı, bunaltı ve iç sıkıntısı anlamına gelmektedir. Nedeni bilinmeyen, içten gelen, kötü bir şey olacakmış endişesi ve korku ile yaşanan duygudur. Aynı zamanda hafif tedirginlik ve gerginlik duygusundan panik derecesine varan yoğunluklarda yaşantılanabilir.
Anksiyete, biyolojik bir uyarıcıdır. Kimi zaman içsel bir tehlikeye, tehdite karşı gelişir. Korku gerçek bir tehdite karşı geliştirilendir. Anksiyete içsel bir tehdide karşı gelişir ve geleceğe yöneliktir.
Evrimsel olarak anksiyete hayatta kalmak için gereklidir. Panik ve travma anında donakalma ya da kaçma tepkileri verilir. İlk insanlar tehdit karşısında kaygılanıp, korkup harekete geçip kaçarak hayatta kalmışlardır. Belirli bir ölçüde kaygının olması gerekirken aşırı olan kaygı bireyin hayatını son derece etkileyerek, işlevselliği bozmaktadır.
Anksiyete bozuklukları en yaygın ruhsal hastalıktır. Erken yaşta görülmeye başlar ve depresif bozukluklar için tetikleyicidir.
Aynı zamanda, kaygı bozuklukları birçok fizyolojik belirtiye yol açabilir. Kalp damar sisteminde, bağırsak sisteminde, solunum sisteminde, üreme ve boşaltım sisteminde, ciltte ve nörolojik olarak etkileri görülür. Aynı zamanda kontrol etme arzusu, kontrolü yitirme korkusu, konsantrasyon güçlüğü, fiziksel zarar görme ya da ölüm korkusu sıkça rastlanır.
Psikanalitik varsayıma göre, kaygı temelde barınan bir iç çatışmanın ürünüdür. Çatışma benlik ile altbenlik ya da benlik ile üstbenlik arasında oluşmaktadır. Altbenliğin haz ilkesi doğrultusunda doyum arayan dürtülerinin üstbenlik tarafından bastırılmasıyla bir çatışma doğar. Benlik çatışmayı çözebilir ve dürtüleri bastırabilirse sorun çözülür fakat bastıramazsa bu bir tehlike olarak algılanır ve anksiyete doğar.
Bilişsel varsayıma göre ise, anksiyetenin sebebi olayın kendisi değil kişi tarafından nasıl yorumlandığı ve nasıl algılandığıdır. Olaylar kişi tarafından çarpıtılabilir ve çarpıtılmış uygunsuz ve doğru olmayan düşünce örüntüleriyle anlamlandırılır. Bunun sonucunda anksiyete ortaya çıkar. Bilişsel terapide bu yanlış anlamlandırılan düşünce biçimleri yeniden yapılandırılarak anksiyetenin azaltılması amaçlanır.
Yaygın Anksiyete Bozuklukları, Panik Bozukluklar, Özgül Fobiler, Post Travmatik Stres Bozuklukları, Obsesif Kompulsif Bozukluk anksiyete kaynaklı bozuklukların başlıcalarıdır. Erken müdahale henüz kaygı aşırı olmadan, yoğunlaşmadan gereklidir. Bu nedenle günlük yaşamda kaygı deneyimliyorsanız bir ruh sağlığı uzmanından destek almak faydalı olacaktır.
*Uzman Klinik Psikologlarımızdan randevu almak için 0534 960 27 78'den bizi arayabilir veya info@nutrist.com.tr ' ye mail atabilirsiniz. Online randevu almak için tıklayınız.
