Havalar ısınıyor... Bahar ve ardından yaz ayları gelip çattı... Moda rüzgarları yaz mevsiminde eserken sizde de yaza formda girme telaşı başlamış olabilir. Endişelenmeyin, korkmayın ve panik yapmayın... Henüz zamanımız varken yaza daha ince bir bel ile başlayabilirsiniz... İşte karın bölgesindeki yağlarınızı azaltacak beslenme önerilerim:
1. Ara öğünlerinizi atlamayın...
Uzun süren açlıklar göbek bölgesindeki yağlanmanın en önemli nedenlerindendir. Dengeli bir şekilde yapılmayan ara öğünler vücudumuzda insülin direncine oluşumuna zemin hazırlar ve kilo verme sürecinizi yavaşlatır.
İPUCU: Yaklaşık 3 saatlik aralıklar ile peynir, grisini, meyve, ayran, küçük bir sandviç gibi ara öğünler tüketmeye çalışın.
2. Bol su için...
Yeterince su içmemek sindirim problemlerine, enerji harcamanızı düşüren halsizlik, yorgunluk gibi belirtilere, yemeklerde doygunluk hissinin oluşmamasına neden olarak daha fazla enerji alımınıza veya kilo vermemenize neden olmaktadır.
İPUCU: Gün içerisinde 2-2,5 litre tüketeceğiniz su ile bel çevrenizi azaltabilirsiniz.
3. Bol posalı beslenin...
Posalı beslenmek karın bölgesini inceltmenin altın kurallarındandır diyebiliriz. Posalı yiyecekler; düzenli barsak çalışmasını ve dengeli kan şekerlerini sağlar. Kan şekerinizdeki hızlı yükseliş ve düşüşler açlık duygusu ve tatlı tüketme istediği ile ilişkilidir. Bununla birlikte posalı yiyecekler tokluk hissi yaratır. Böylelikle porsiyonlarınız küçülmüş olsa bile tokluğunuz artacaktır...
İPUCU: Beslenmenizde posayı arttırmak için kurubaklagiller, sebzeler, meyveler, tam tahıllı ekmek ve besinler, bulgur gibi yiyecekleri tüketmeye çalışın.
4. Meyve tüketiminde aşırıya kaçmayın...
Sık yapılan beslenme hatalarından birisi de meyveyi sağlık için yararlı diye aşırı tüketmektedir. Unutmayalım ki meyve şekeri (fruktoz) kan şekerini hızlı yükselten bir karbonhidrat türüdür ve basit şekerler diye adlandırdığımız bu karbonhidratlar göbek çevresindeli yağlanmanın en büyük düşmanıdır.
İPUCU: Beslenmenizde muz, incir, üzüm, kavun, karpuz, kurumeyveler gibi meyve türlerini azaltıp bol posalı olan armut, mandalina, portakal, greyfurt, ayva vb. meyveleri tüketmeye çalışın.
5. Probiyotiklerden zengin beslenin...
Probiyotikler barsaklarda yaşayan ve sağlıklı bir sindirim sisteminin oluşmasını sağlayan yararlı canlılardır. Sindirim sistemindeki kabızlık, spastik kolon (IBS) gibi hastalıklar bel çevresinin artmasına nedendir.
İPUCU: Beslenmenize yoğurt ve kefir ilave etmeye çalışın.
6. Prebiyotiklerden zengin beslenin...
Prebiyotikler ise probiyotik canlıların besinleridir. Bu besinler yararlı canlıların barsakta artmasını sağlayarak sindirimi düzenler.
İPUCU: Beslenmenize yoğurt, müsli, yulaf, elma tüketmeye çalışın.
7. Yeşil çay tüketin...
Yeşil çayı içerisinde bulunan kateşinler, polifenoller oldukça güçlü antioksidanlardır ve metabolizmayı hızlandırır. Düzenli yeşil çay tüketimi ile karın bölgesi yağlarının azaldığı birçok çalışmada gösterilmiştir.
İPUCU: Günde 2-3 fincan yeşil çay tüketin.
8. Düzenli egzersiz yapın...
Egzersiz hem aldığınız kalorileri yakmanızı sağlar, hemde karın bölgesindeki yağlanmanın temel faktörü olan insülin hormonunun salınımını düzenler.
İPUCU: Egzersizde düzen şarttır. Haftada 3-5 kez 45-60 dakika tempolu yürüş, bisiklete binme, yüzme vb. egzersizleri yapın.
9. Tuz ve tuzlu besinleri tüketmeyin...
Yemeklerde tuz ve turşu, şalgam, salamura vb. tuzlu besinleri tüketmek vücutta ödem, şişkinlik oluşumuna sebep olur. Kalp ve böbrek sağlığının yanı sıra ince bir bele sahip olmak için de tuzdan uzak durun.
İPUCU: Yemeklerimi tuzsuz yiyemiyorum diyorsanız nane, kekik, pulbiber, karabiber gibi baharatlarla yemekleriniz lezzetlendirin.
10. Kahvaltıyı atlamayın...
Gece boyu aç kalan metabolizmamız için şüphesizki en önemli öğün kahvaltıdır. Uzun süren açlığınızı kalkar kalkmaz kahvaltınızı yiyerek son verin ve sağlam bir sindirim sistemi, hızlı bir metabolizmaya sahip olun.
İPUCU: Kahvaltı yapamıyorum diyorsanız tam buğday ekmeği ile yapılmış tost, yarım yağlı süt ile hazırlanmış tahıllı kahvaltılık gevrekler veya müslileri tercih edin.
Sağlıklı ve formda bir yaz dilerim.
Diyetisyenlerimizden randevu almak için tıklayınız.
UYARI: Bu makale yalnızca bilgilendirme amaçlı yazılmıştır.