Ketojenik Diyet, karbonhidrat alımının azaldığı (genellikle <50 g / gün); buna karşın protein ve yağ oranındaki ihtiyaca uygun bir artışa bağlı olarak metabolizmanın enerji ihtiyaçlarını serbest yağ asitlerinden elde etmeye zorlayan çok düşük karbonhidratlı bir diyettir. Serbest yağ asitlerinden karaciğerde üretilen keton cisimcikler metabolik olarak aktif olan iskelet kası, beyin ve kalp gibi dokulara dağılarak dokuların ihtiyaç duydukları enerjiyi üretirler. (Ketojenik diyet çeşitleri hakkında ayrıntılı bilgi almak için
tıklayınız).
Ketojenik diyet (KD), 1910'lardan beri pediatrik epilepsi ve çeşitli nörolojik hastalıklarda umut verici tedavi için bilinen bir yöntemidir. Günümüzde ise zayıflama, diyabet ve kardiyovasküler hastalıklarda tedavi edici etkileri olduğuna dair güçlü kanıtlar bulunmaktadır. Bununla birlikte, ortaya çıkan veriler kanser, polikistik over sendromu, akne ve farklı nörolojik hastalıklardaki faydalarını ortaya koymaktadır.
Migren tedavisinde bazı besinlerin tetikleyici olduğu ve diyetten bu besinlerin çıkarılmasının kişilerde semptomları azaltıcı olabileceği yıllardır bilinen gerçeklerdendir. Ketojenik diyet ve migren ile ilgili yapılan araştırmalardan elde edilen yeni veriler, aralıklı görülen veya kronik migren için etkili bir tedavi olabileceğini düşündürmektedir. Ketojenik diyetin migren üzerindeki etki mekanizması henüz belirsiz olmasına rağmen artan beyin uyarıları ve nöroinflamasyon (beyinde sinir hücreleri hasarları sonucu ortaya çıkan yanıt olarak tanımlayabiliriz) sürecinde azaltıcı etkisi olduğu düşünülmektedir.
Ketojenik beslenmenin migrende yararlılığı ilk kez 1928’de Schnabel'in 23 migren atağının 9'unda “bir miktar iyileşme” olduğunu anlattığı rapordur. Bundan, 78 yıl sonra 2006’da bir çocuk doktoru olan R. Scott Strahlman yoğun baş ağrıları çeken eşinde ketojenik diyet ile migrende iyileşme sağladığını gözlemlemiş ve ketojenik diyetin faydaları olduğunu doğrulamak için daha ileri araştırmalar yapılmasını önermiştir. Başka bir araştırmada, 11 yıl süresince glukoz taşıyıcı molekül eksikliği bulunan tek yumurta ikizlerinde ketojenik beslenme tedavisiyle migrende anlamlı bir iyileşme olduğu gösterilmiştir. De Lorenzo ve arkadaşları yaptıkları araştırmada da kilo verme amacıyla tedavi edilen kadın ikiz bireyde ketojenik diyetle migren frekansında azalma olduğu sonucuna varmış; bu hastaların 2 aylık düşük kalorili ve karbonhidratlı beslenmeyi takiben 4 aylık süreçlerde ketojenik diyet uygulamalarıyla bu hastalara özgü ideal beslenme programı belirlenmiştir.
Ketojenik Diyet ve Migren Üzerindeki Bilimsel Etki Mekanizması 5 madde ile açıklanmaktadır;
1. Deneysel araştırmalarda orta ve uzun zincirli yağ asidi kaynaklı ketojenik diyetin migren aurasının altında yatan beyinde kortikal alanda depresyon yayılımını azalttığı gösterilmiştir.
2. Ketojenik diyet glutamatın, glutamin aminoasidine dönüşümünü kolaylaştırarak, beyin içerisinde nörotransmitter (sinir sistemi boyunca sinirsel uyarıları taşıyan kimyasallar) dengesizliğini önleyip, beynin olumsuz bir şekilde uyarılmasını önleyebilir.
3. Migren, ağrı iletici nöronları uyaran inflamatuar bir bozukluktur. Ketojenik diyet tedavisinin ağrı oluşumuna neden olan aracı maddelerin salgılanmasını azalttığı gösterilmiştir.
4. Metabolizmada enerji üretimi sonucu vücuda zarar veren serbest oksijen radikalleri oluşmaktadır. Migrenli bireyler bu zararlı bileşiklere daha duyarlıdır. Ketojenik diyetle fareler üzerinde yapılan çalışmalar, diyetin serbest radikal üretimini azaltarak nöronlarda hasar oluşumunu önleyebildiğini göstermiştir.
5. Ketojenik beslenme, genç fareler üzerinde beyinde enerji üretimini arttırdığını göstermiştir. Bu nedenle de migren tedavisi üzerinde olumlu etkileri olabilmektedir.
Ketojenik diyet ve migren arasındaki ilişkiyi insanlar üzerinde açıklayan araştırmalar da yapılmaktadır. Yaşları 13-16 arasında değişen 8 adölesanda (ergenlik dönemindeki birey) kronik günlük baş ağrısını tedavi etmek için modifiye Atkins diyeti (yüksek yağlı, çok düşük karbonhidratlı diyet) kullanan bir çalışma ise diyetin etkinliğini göstermede başarısız olmuştur.
Başka bir gözlemsel çalışmada kilo kaybı için diyetisyene yönlendirilen migrenli 96 kilolu kadın hastada ketojenik diyet uygulamasıyle baş ağrısı sıklığının azaldığı; hastaların son 3 ay içinde ağrı kesici (analjezik) kullanmadıkları gösterilmiştir. Derleme bir araştırmaya alınan 7 çalışmadan 6’sında ketojenik diyet tedavisinin migren atak sıklığı ve yoğunluğunda azalma sağladığını göstermiştir.
Ketojenik beslenme migren üzerinde birkaç gün içerisinde etkili olmaya başlamaktadır. Bu nedenle, ketojenik diyet migren için umut verici bir tedavi aracı olarak düşünülmektedir. Bununla birlikte, diyet tedavisinin optimal süresi ve diyetin tekrar uygulanabilirliğini, çocuk ve genç migrenliler üzerindeki etkisini araştırmak için yeni araştırmalar yapılması gerekliliği üzerinde de durulmaktadır.
Sonuç olarak, günümüzde obezite, tip2 diyabet, polikistikover sendromu (PKOS), kardiyovasküler hastalıklar ve kanser gibi önemli hastalıklarda etkin bir tıbbi beslenme tedavisi olan ketojenik diyet, dirençli migren hastalarında da yararlı olabilir.
Ketojenik Diyet Beslenme Danışmanlığı için randevu almak veya ücretsiz ön görüşme yapmak için tıklayınız.