Özgüven; kendine güven ve inancı tanımlayan bir kavramdır. Bir nevi, kendimiz hakkında sahip olduğumuz düşünce ve inançları ifade eder. Örneğin özgüveni yüksek bir kişi, "ben bunu başarabilirim" derken özgüveni düşük olan bir kişi kendini değerlendirirken; “ben yapamam”, “ben yetersizim” vb. algıya sahip olmaktadır. Kendimizi değerlendirme şeklimiz duygu durumumuzu da belirlemektedir. Yapabileceğine ve başarabileceğine inanan biri olumlu duygular hissederken, başarısız olacağına dair inancı olan birinin duygu durumu da olumsuz anlamda etkilenmektedir.
Özgüveni olan bir birey başarısız olduğu durumlarla karşılaştığında kendine güveni sarsılmazken; sorunları çözme konusunda da kendilerine inanırlar. Düşük özgüven ise kişinin kendisini ve hayatını birçok yönden olumsuz etkilemektedir. Çünkü özgüveni düşük bireyler sorunlarla baş edemeyeceklerine dair inanca sahip oldukları için hiçbir zaman potansiyellerini tam olarak kullanamazlar. Aynı zamanda sık sık kendini eleştirme, kendinden emin olamama, kendini suçlama, kendine değer vermeme gibi durumlara neden olmaktadır. Düşük özgüven davranış şeklimizi de negatif etkilemektedir. Örneğin; ihtiyaçlarını ve düşüncelerini ifade etmekte zorlanma, mahcup duruş, işlerden kaçma gibi sonuçları vardır. Özgüveni düşük bireylerin kendine olan inancının zayıf olması beden diline de yansıyarak boynunu eğmesi, göz temasından kaçması, kısık seste konuşması gibi bedene yansıması bulunmaktadır.
Özgüveni geliştirmenin en temel yollarından biri kendimizi değerlendirme şeklimizi; yani algılarımızı değiştirmekten geçmektedir. Bunun için bir kağıt ve kaleme olaylar karşısında kendimize yönelik temel fikir ve düşüncelerimizi, buna bağlı ortaya çıkan duygu ve davranışlarımızı not ederek ilk adım olan farkındalığı kazanabilirsiniz. Kendinizle ilgili olumsuz inançlarınızı zayıflatarak daha olumlu, gerçekçi ve şefkatli bir yerden kendinizi geliştirmek değişim için gerekli olandır.
UYARI: Bu makale yalnızca bilgilendirme amaçlı yazılmıştır. Psikolterapi tedavisi kişiye özeldir.