Dünya nüfusunun artmasıyla birlikte gelecekteki küresel gıda güvenliği ve iklim değişikliği ile ilgili endişeler de artmış ve bunun sonucunda sağlıklı ve çevresel açıdan sürdürülebilir diyet kavramı da önemli hale gelmiştir. Sürdürülebilir diyetler, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından ekonomik olarak erişilebilir, kültürel olarak kabul edilebilir, beslenme rehberlerine uygun ve düşük çevresel etkisi olan diyetler olarak tanımlanmaktadır.
Hedefinde, tüm insanların optimal büyüme ve gelişmesini sağlamak, şu an ve gelecek nesillerin tüm yaşamları boyunca fiziksel, mental ve sosyal yönden iyilik halini ve işlevselliğini geliştirmek, yetersiz beslenme, zayıflık veya aşırı kilo gibi durumları önlemek, beslenmeye bağlı hastalıkların riskini azaltmak, biyoçeşitliliğin ve gezegenin korunmasını desteklemek vardır. Sürdürülebilir bir diyet tüm bu özellikleri barındırmalıdır.
Üretim süreçleri doğal kaynakların, iklim değişikliğinin ve çevresel zararların temel nedenlerinden biri olduğu görülüyor. Yetersiz ağaçlandırma, tarım arazilerinin kullanımında değişiklikler ve biyoçeşitlilikte azalma, su kirliliğinin başlıca nedenlerinden biridir. Hayvanların yetiştirilmesi, gıdaların üretimi, ambalajlanması, taşınması, gıda atıkları gibi üretim ve tüketim aşamalarındaki tüm faaliyetlerin çevresel sonuçları vardır. Bu nedenle gıdaların daha iyi üretilmesine odaklanılmalıdır. Vahşi yaşam habitatına zarar verecek, su ve toprak kalitesinin bozulmasına veya aşırı derecede sera gazı emisyonlarına neden olacak, sürdürülebilir olmayan şekilde üretilen gıdaların tüketimi sınırlandırılmalıdır.
Akdeniz Diyeti sürdürülebilir diyet örüntüsü olarak tanımlanmaktadır. Sağlığın iyileştirilmesi ve geliştirilmesiyle birlikte hastalıkların da önlenmesi için Akdeniz Diyeti önerilmektedir. Diyet temelde bitkisel besin tüketimine dayalıdır. Bu nedenle iklim değişikliğinin önlenmesi ve su ayak izinin azaltılması açısından önem taşımaktadır. Akdeniz diyetinin sürdürülebilirlik açısından 4 yararı üzerinde durulur. Bunlar: sağlık ve beslenme yararları, düşük çevresel etkisi ve biyoçeşitlilik açıdan zengin olması, yüksek sosyokültürel besin değerleri ile kültürel miras oluşu ve ekonomik açıdan da olumlu oluşudur.
Şimdiye kadar elde edilen veriler, sebze ve meyveler, kurubaklagiller, kuruyemişler, tam tahıllar dahil olmak üzere daha bitki temelli bir diyete geçişin sağlık ve çevresel yararlarının olduğunu göstermektedir.
Sürdürülebilir Diyet İçin Dikkat Edilecek Noktalar:
-
Yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmelidir.
-
Kişiler ideal vücut ağırlığını korumalı ve ideal vücut ağırlığına ulaşmak için çaba göstermelidir.
-
Hayvansal protein kaynakları yerine bitkisel protein kaynaklarının tercih edilmelidir.
-
Baklagillerin, tam tahılların, fındık, ceviz veya badem gibi yağlı tohumların tüketiminin artırılmalıdır.
-
Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketimine dikkat edilmelidir.
-
Sebze ve meyveler mevsiminde olacak şekilde taze tüketilmelidir.
-
Şeker, tuz, yağ içeren paketlenmiş hazır gıdaların tüketim miktarına ve sıklığına dikkat edilmelidir.
-
Sürdürülebilir balıkçılık ile avlanmış (sezonunda avlanmış) balıkları tercih etmeye özen gösterilmelidir.
-
Yerel besinleri tüketmeye özen gösterilmelidir.
-
Besinlerin sofraya gelinceye kadar ki geçtiği süreçler sorgulanmalıdır.
-
Kırmızı et, işlenmiş et ürünleri ve hayvansal kaynaklı yağ tüketimi azaltılmalıdır.
-
Satın alınan besinler doğru saklama koşullarında saklanmalıdır.
-
Hiçbir besin israf edilmemeli, besinlerin suları, sap ve yaprak kısımları değerlendirilmelidir.
-
Ambalaj, poşet, plastik kullanımı azaltılmalı, birkaç kez kullanılabilen ve çevreye zarar vermeyen geri dönüştürülebilir ürünler tercih edilmelidir.
Online Randevu Almak İçin Tıklayınız.
UYARI: Bu makale yalnızca bilgilendirme amaçlı yazılmıştır. Beslenme tedavisi kişiye özeldir. Hangi diyet türünün sizin için uygun olduğuna tıbbi durumunuz, beslenme şekliniz, sosyal yaşantınız vb. daha birçok etken göz önünde bulundurularak bir Beslenme uzmanı (Diyetisyen) tarafından karar verilmelidir.