İfade edilmemiş ve bastırılmış travma ve olumsuz yaşantılarımız beden tarafından kayıt altına alınır.
Travma yaşayan insanlar üzerinden uzun yıllar geçse de yaşananları ifade etmekte zorlanırlar. Ancak bedenleri yaşadıkları korkuyu, öfkeyi, çaresizliği çok taze şekilde kayıt altında tutar ve travmayı hatırlatan ufacık tetikleyiciye karşı bile anı yeniden canlanır.
İfade edilemediğinde travma beyinde işlenmez. Bunun sonucu olarak rahatsız edici görüntüler, geriye dönüşler (flashbackler), kabuslar geri döner. Travma deneyiminin üzerinden uzun yıllar geçse de; işlenmemiş travma beyin aktivasyonunu olayın yaşandığı ilk gün ki ele geçirir.
Travma yaşayan insanlar, geçmişteki o olayı hatırladıklarında beyinlerinin sağ tarafı sanki olay o anda oluyormuş gibi yeniden yaşarlar ancak farkında olmazlar.
İşlenmeyen travmalarda, beden tehditi kaydeder ve kişinin beyninde sürekli tehlike alarmları çaldığı için daima stres hormonları aktiftir. Bu nedenle sürekli korku ve kaygı içinde yaşamalarına neden olur.
Tedaviler, ilaçlar, alkol, aşırı yeme gibi yöntemler dayanılmaz duyguları geçici olarak azaltsa ya da yok etse de; BEDEN KAYIT TUTMAYA DEVAM EDER!”
İfade edilemedğinde travmanın üzerinden yıllar geçse de ilk günki gibi beyinde aktif şekilde durur. Çünkü bastırılmış travmalarda tehlikeli alarmları sürekli çaldığı için daima stres hormonları aktiftir.
Travmanın ifade edilmeyerek bastırılması sonucunda;
-
Rahatsız edici görüntüler, geri dönüşler (flashbackler), kabuslar,
-
Fizyolojik kaynaklı olmayan hastalıklar,
-
Ağrılar,
-
Ani irkilme, tedirginlik, huzursuzluk,
-
Odaklanma, uykuda güçlük,
-
Yoğun kaygı, panik ve öfke olarak bedeninizde yaşamaya devam eder.
Bu nedenle travmanın tedavisinde mutlaka psikoterapi almak gerekmektedir.
Uzman psikoloğumuzdan randevu almak için tıklayınız.
UYARI: Bu makale yalnızca bilgilendirme amaçlı yazılmıştır. Psikolterapi tedavisi kişiye özeldir.
